1
172

Sadakat doğuştan gelmez...

Sana bir şey söyleyeyim mi?

Sadakat doğuştan gelmez. Ne insanda, ne köpekte. Sadakat, şartlara bağlıdır. Karnı tok, ruhu sıcak, yüreği güvende hisseden bağlanır. Bu yüzden hep "sadık dost" dediğimiz köpekler, aslında bizim yarattığımız bir şartlanmanın ürünüdür. Ve o şartlar bozulduğunda, senin sadık sandığın can, sürüye karışır.

Bugün Türkiye’nin sokaklarında sadece “başka bir ev bulamamış” hayvanlar yok. Bugün sokaklarda doğallaşmış, vahşileşmiş, sosyalleşememiş canlılar var. Ve evet, bazıları tehlikeli. Çünkü doğaları bunu söylüyor. Bilimsel olarak da desteklenen bir gerçek var: Sosyalleşmemiş, travmatik deneyimlerle büyümüş köpekler, tehdit algılarını abartabilir ve bu da saldırgan davranışlara yol açabilir.


Kurtlardan Gelip Kentte Yaşamak

Köpeklerin atası kurtlardır. Bu cümleyi klişe sanma. Çünkü ormanda sürüyle gezen, avlanan, bölge koruyan, tehdit gördüğünde diş gösteren hayvanlardan bahsediyoruz. Şimdi o ataların torunları, şehrin ortasında; AVM otoparklarında, okul bahçelerinde, sokak aralarında sürü halinde dolaşıyor.

Ve biz hâlâ “zararsızsa bir şey yapmaz” kolaycılığına sığınıyoruz. Ama sürü psikolojisi böyle işlemez. Köpekler bir araya geldiğinde, doğasına geri döner. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, serbest dolaşan köpekler zamanla sürü davranışları geliştirerek belirli bölgeleri aktif şekilde savunmaktadır. Bu durum, özellikle çocuklar ve yaşlılar için ciddi bir güvenlik riski oluşturabilir.


Mama Lobisi ve Sosyal Medya Gösterişi

“Hayvana kemik vermekle olmaz bu işler.”

Sosyal medyada gördüğün o “minnoş sokak köpeğiyle selfie”ler, çoğu zaman bir şovdan ibaret. Aynı kişi evinde binlerce liraya aldığı cins köpeğiyle vakit geçirirken, dışarda story atmak için sokaktaki köpeği okşar. Sevgi değil bu, sunumdur.

Gerçek hayvanseverlik, yük almaktır. Sahiplenmektir. Eğitmektir. Sorumluluk taşımaktır.

Ve evet, mama lobisi diye bir gerçek var. Türkiye’deki yıllık evcil hayvan maması pazarı 6 milyar TL’yi aşmış durumda. Bu kadar büyük bir pazarın, sokakta daha fazla köpek olmasıyla büyüdüğünü görmek zor değil. Bu düzene “dur” demek isteyen herkes, kolayca "hayvan düşmanı" yaftasıyla susturuluyor.


Gelişmiş Ülkeler Ne Yapıyor?

Amerika, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde sokakta başıboş köpek göremezsin. Çünkü:

  • Barınak sistemleri işler.
  • Mikroçip uygulamaları ve kayıt sistemi sıkıdır.
  • Sahiplendirme merkezleri denetlenir ve önceliklidir.
  • Sahipsiz kalanlar belli bir süre içinde sahiplendirilmezse, çoğu zaman uyutulurlar.

Kulağa sert geliyor, biliyorum. Ama bu sistem sayesinde:

  • Irklar sadece bilinçli sahiplerle eşleşir.
  • Genetik havuz korunur.
  • Aşırı agresif eğilimler engellenir.
  • Şehirler insanlar için daha güvenli hale gelir.

World Animal Protection, ASPCA ve Humane Society gibi kuruluşlar bu sistemlerin insan-hayvan güvenliği açısından en sürdürülebilir çözüm olduğunu belirtmektedir.


Türkiye’de Ne Oluyor?

Bizde işler başka.

Köpek sahiplenecek biri barınağa değil, Instagram’a bakıyor. Influencer hangi cinsi almış, hangisi “güzel” duruyor?

Bir hevesle alınan köpek, büyüyünce, tüy dökünce, havlayınca, çocukla anlaşamayınca sokağa bırakılıyor. Sonra?

O köpek travmalı bir başka köpekle çiftleşiyor. Sürüye karışıyor. Sokaklar tehlikeyle doluyor.

Ve biz, “sahiplenmek” yerine sadece mama döküp geçiyoruz. Ama sorun o mamayla çözülmüyor.


İnsan Psikolojisi ve Güzele Yönelme Eğilimi

Bir şey itiraf edeyim mi?

İnsan, güzel olana daha çok şefkat gösterir. Bu bilinçli bir tercih değil; doğamız böyle. Psikoloji bilimi buna "halo etkisi" diyor. Bu yüzden pofuduk, beyaz bir yavru köpeğe gösterilen ilgiyle, çelimsiz ve yaralı bir sokak köpeğine gösterilen ilgi aynı olmuyor.

Sosyal medyada sevgi eşit dağılmıyor. Hikâyelere düşenler hep "estetik" olanlar. Ama asıl yardıma ihtiyacı olanlar görünmeyenlerdir. Sessiz kalanlar, kalabalıklar arasında kaybolanlardır.


“Sokaklar Onların Evi” Diyenlere

Hayır. Sokak, bir canlının evi olamaz. Ne insan için, ne köpek için. Ev, huzurdur. Güvendir. Belirliliktir. Sınırdır. Ve sokakta bunların hiçbiri yoktur. Sokaklar onlar için özgürlük değil, düzensizliktir. Ve düzensizlik içinde hiçbir canlı iyiye evrilmez.


Peki Ne Yapmalı?

Şimdi dikkatle oku:

Bu mesele tweet’le, sloganla, selfieyle çözülmez.

Bu mesele, vicdanı ekran başında rahatlatmakla değil; gerçeğin ortasına cesurca yürümekle çözülür.

Gerçek bir çözüm istiyorsan:

  • Kayıtsız, kontrolsüz üretim merkezlerini kapatacaksın.
  • Sokaklara doğan her köpek için “özgürlük” değil; sorumluluk diyeceksin.
  • Barınakları ölüm kampı değil, eğitim ve sahiplendirme merkezine çevireceksin.
  • Saldırganlığı romantize etmeyecek, rehabilitasyonla gerçek güvenliği inşa edeceksin.
  • Hayvan sevgisini story'e değil, sahiplendiğin hayata yazacaksın.
  • Gösteriş yapanlara değil, taşın altına elini koyanlara mikrofon vereceksin.

Ve unutma:

Bir ülkenin medeniyet seviyesi, sokaklarında yatan canlarla değil, o sorunlara gösterdiği cesaretle ölçülür.

✍️ Koray – Köpek Davranışları Uzmanı

koray 3 weeks ago
admin #blog
Sana dürüsüt olacağım...

Sana dürüsüt olacağım...

1744558131.jpg
koray
1 week ago
Belki de yeterince dinlemiyorsundur...

Belki de yeterince dinlemiyorsundur...

1744558131.jpg
koray
4 weeks ago
Dino’dan gece vardiyası...

Dino’dan gece vardiyası...

1743717759.png
dino
1 month ago
Bir kafesin içinden: Boksör’ün hikayesi

Bir kafesin içinden: Boksör’ün hikayesi

defaultuser.png
boksor
1 month ago
Bir zincirin gölgesinden: Lilly’nin hikâyesi

Bir zincirin gölgesinden: Lilly’nin hikâyesi

defaultuser.png
lilly
1 month ago